29 Nisan 2014 Salı

Ubuntu One Servisi Kapanıyor !



Linux’un lider isimlerinden Ubuntu, büyük ümitlerle açtığı servisi sessiz sedasız mezara gömüyor!
 
  
Ubuntu’nun, bulut depolama servisi Ubuntu One kapanıyor. Yapılan açıklamaya göre, Dorpbox, OneDrive veya Google Drive gibi ücretsiz ve yüksek kapasiteli bulut depolama servisleriyle rekabet edemeyen Ubuntu One, yeni hesap açılışlarını durdurdu.
Ubuntu’nun geliştiricisi Canonical, 2009 yılında Ubuntu 9.10 sürümü ile birlikte Ubuntu One servisini de hizmete açmıştı. Kullanıcılar 5 GB’lık ücretsiz depolama alanının yanında ayda 3.99 dolar ödeyerek 20 GB’lık ekstra depolama alanına ve stream müzik servisine sahip olabiliyorlardı. Ancak bu servis artık rakipleri ile yarışamaz durumda.
Canonical mevcut Ubuntu uygulamalarını güncelleyerek Ubuntu One servisini dağıtımdan kaldıracak. 1 Haziran’da servis kapatılacak ancak 31 Temmuz’a kadar kullanıcılar dosyalarını indirme imkanına sahip olacaklar. Bu tarihten sonraysa servis tamamen kapanacak ve dosyalara erişmek mümkün olmayacak.
Eğer Ubuntu One servisini kullanıyorsanız, bir an önce dosyalarınızı yedeklemenizde yarar var…

İş Hayatını Seviyorum Çünkü...

 

İş hayatını seviyorum çünkü rekabet var; Çünkü kelimeler yerine yapılanlar ödüllendirilir.

İş hayatını seviyorum çünkü ciddiyet ister ve bügünün işiyle uğraşırken yarını düşünmeme fırsat vermez. İş hayatını seviyorum çünkü düzeltmeye değil yapmaya çalışır; çünkü bencilcedir, iki yüzlülüğe ve duygusallığa yer yoktur. İş hayatını seviyorum çünkü hatayı, uyuşukluğu verimsizliği cezalandırıp; elinden gelen herşeyi ortaya koyanları fazlasıyla ödüllendirir. …yazı devam eder… Son olarak, iş hayatını seviyorum çünkü hergün taze bir maceradır.

Robert Hervey Cabell

26 Nisan 2014 Cumartesi

Roman Okumak Beyin Fonksiyonlarını Canlandırıyor


Roman okumak beyin fonksiyonlarını canlandırıyor.


Bilim adamları sürükleyici bir roman okumanın beyinde en az beş gün süren ölçülebilir derecede değişimleri tetiklediğini söyledi.
ABD’deki Emory Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen yeni araştırmaya göre iyi bir kitap okumak beyin ile nörolojik değişimler arasındaki bağlantıyı güçlendiriyor.
Değişimlerin beynin lisan öğrenmeyle ilişkilendirilen kısmı olan sol zamansal korteksinde ve birincil duyu korteksinde meydana geldiği belirlendi.
Bu bölgelerdeki nöronlar akla oyun oynayarak gerçekte olmayan bir olayı oluyormuş gibi hissettiriyor. Örneğin, sadece koşmayı düşünmenin fiziksel koşma ile ilgili nöronları harekete geçirmesi gibi.
Araştırmanın başyazarı sinirbilimci Profesör Gregory Berns, “Bir roman okurken meydana gelen fiziksel hisler ve hareket sistemleriyle ilgili olan nöral değişimler sizi o romanın kahramanın vücuduna naklediyor.”
“İyi hikayelerin sizi mecaz anlamda romanın kahramanının yerine geçirdiğini biliyorduk zaten. Şimdi ise bunun biyolojik olarak da gerçekleştiğini görüyoruz” dedi.
Araştırmaya 21 öğrenci katıldı ve tüm katılımcılar 2003 yılında Robert Harris tarafından yazılan ve sürükleyici olduğu için seçilen “Pompeii” kitabını okudu.

Fonmoney ve Kontör Yükleme



Kontörlü cep telefonu hatları iletişim imkanlarımıza yeni boyut kattılar. Özellikle sabit hatlarda yaşanan yanlış anlaşılmalar ve birçok müşterinin yaşadığı, ay sonu gelen ekstra ücretler kullanıcıların önemli bir bölümünü kontörlü hatlara yöneltiyor.

Özellikle sabit geliri olmayan gençler için kontörlü hatlar birebir. Ayrıca hizmet sağlayıcılara tam güveni olmayan müşteri de kendisini daha güvende hissediyor. Tabi ki kontörlü hatlar da kendiliğinden sadece avantajdan ibaret değil. Sabit hatta göre daha kısıtlı kullanım ve sürekli biten kontörler, sık sık yükleme zorunluluğunu beraberinde getiriyor.
Kontörlü hatlarda kullanıcıyı rahatsız eden en temel sorun, yükleme sürecinde yaşanan karmaşıklıklar. Türkiye’de çoğu hizmet sağlayıcı bankalarla ortak çalışıyor ya da müşteri servisi aranarak kontör yükleniyor. Arama ve mesaj yoluyla kontör yükleme süreci son derece hızlı gerçekleştiğinden bir çok kullanıcı bu süreçte aceleye dayalı hatalar yapabiliyor. Tabi ki bunun en güzel alternatifi internet üzerinden kontör yüklemek. Kontör yükleme sürecinde en geniş perspektifi internet üzerinden kullanılan metotlar sağlıyor. İnternet üzerinden kontör yüklemek istendiğinde birçok farklı ödeme şekli ve istenilen hızda, acele etmeden işlemi sonlandırma şansı bulunuyor. Ayrıca günümüzde hemen herkesin akıllı cep telefonlarında internet ulaşımı olduğu düşünülürse, zamanla belki de kontör yüklemenin ana yolu olarak bu metodun seçilmesi muhtemel görünüyor.
Yaşanan bu sorunlara en güzel çözümlerden birini Fonmoney sunuyor. Fonmoney piyasadaki ihtiyacı ilk olarak, Avrupa Birliğine yeni girmiş olan Romanya’da verdiği hizmet ile test etti. Yurt dışında çalışmaya giden bir çok kişinin ülkelerini aramaya olan ihtiyaçlarına cevap veren Fonmoney daha en başından başarılı olan projeye, yurt dışına göç veren ülkelerle devam etti. İkinci hizmet verilen ülke Polonya olarak seçilirken, Polonya’yı Hindistan ve Filipinler gibi Asya ülkeleri takip etti. Avrupa dışından olan ülkelere verilen hizmet ile Fonmoney ciddi bir tecrübe ve geniş bir hizmet portföyü kazanmış oldu.
Tabi bu başarılar ve tecrübenin ardından Avrupa’da yaşayan ve kendi anavatanlarıyla bağları en sıkı olan vatandaşlar için, Fonmoney kısa süre önce Türkiye’yi de hizmet verdiği ülkelere ekledi. Sektöründe Turkcell, Avea, Vodafone gibi dev firmalar bulunan Türkiye piyasası için de kolay ve güvenli bir hizmet sağlayan Fonmoney, her geçen gün müşteri sayısını ve hizmet kalitesini yükseltiyor. Hem Türkiye’de hem de yurt dışında yaşayan Türkler online olarak cep telefonlarına kontör yükleyebiliyor.

25 Nisan 2014 Cuma

Deniz suyundan 'YAKIT' üretildi !


ABD donanması adına çalışan bilim insanları, onlarca yıldır devam eden çalışmaları sonucunda deniz suyunun yakıt olarak kullanılabileceği bir teknoloji geliştirdi.


 
Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, tuzlu suyun başarılı biçimde kullanılabilir yakıta çevrildiği duyuruldu.


Yeni teknoloji sayesinde, karbondioksit ve hidrojen gazı deniz suyundan ayrıştırılıyor. Daha sonra katalitik dönüştürücü adlı cihaz sayesinde gaz sıvı yakıta çeviriliyor. Deniz suyu işlenerek üretilen sıvı hidrokarbon yakıtın geliştirilmesi ABD donanmasının petrol bağımlılığını ortadan kaldıracak.
10 yıl sürecek
Donanma adına konuşan Koramiral Philip Cullom, “Yeni teknoloji bir devrim. Yakıt ihtiyacı nedeniyle oluşan deniz üzerindeki kırılganlığı ortadan kaldıracak” şeklinde konuştu.

Galon başına 3 ila 6 dolara mal olan yeni yakıt şimdiden başarıyla bir model uçakta denendi. ABD donanmasının tümüyle yeni yakıta geçmesi ise yaklaşık 10 yıl sürecek. http://www.ofisplaza.com

18 Nisan 2014 Cuma

GDO’ lu ürünleri tanıyabiliyor muyuz?

 
 
GDO’ lu ürünleri tanıyabiliyor muyuz?
 
 
 
 
Türkiye’de GDO’ lu yemlerle beslenmiş hayvanların ürünleri için etiketleme zorunluluğu bulunmuyor. Bu sebeple yediğimiz peynirin, yumurtanın, etin, içtiğimiz sütün güvenilirliğinden asla emin değiliz.
 
Birçok ülkede, GDO’ lu yemlerle beslenmiş hayvanların ürünlerine de GDO etiketi konması konusunda çok ciddi bir kamuoyu baskısı var. Avrupa Birliği’nin GDO’ larla ilgili yönetmeliklerinde, GDO ile beslenmiş hayvanlardan elde edilen ürünlere etiket zorunluluğu getirilmemesi, GDO lobisinin baskısıyla alınmış skandal bir karar olarak nitelendiriliyor.
Türkiye’de ürünler, yüzde 0.9 oranının üzerinde doğrudan GDO içerdiği takdirde, paketlerinde GDO’ lu olduklarına dair etiket taşımak zorundalar. Ancak bu durum süt, yumurta ve et gibi ürünler için geçerli değil. Çünkü GDO’ lu yemle beslenmiş hayvanların ürünleri GDO’ lu kabul edilmiyor. Oysa İtalya’da yapılan bir araştırmada, marketten alınan her dört sütten birinde GDO DNA’sına rastlandı.
Halkı böyle sürekli ikilemde bırakmak yerine deney aşamasındaki bu GDO’ lu ürünlere ihtiyatlılık ilkesi çerçevesinde izin vermemek ve ülkemizde ekolojik tarım ve hayvancılığı teşvik etmek, hayvanları ithal yemlerle beslemek yerine, meralarda serbestçe otlamasını sağlamak hem insan hem de hayvan hem de çevre sağlığı açısından en doğru karar.
Umuyoruz önümüzdeki dönemde Biyogüvenlik Kurulu bu çerçevede artık hiçbir GDO’ lu ürünü ithal etmeye onay vermez.

16 Nisan 2014 Çarşamba

Kahve olmadan çalışmaya başlamam diyenler !

http://www.ofisplaza.com/


Biz sabahları kahve bağımlıları, kahve tanelerini keşfedenlere çok şey borçluyuz. Sabahlara, kahve olmadan başlama düşüncesi korkunç!


Bugün kahve çekirdeklerinin Etiyopya’ dan gelip, Araplar tarafından dünyanın geri kalanına dağıtıldığını biliyoruz. Bilmediğimiz şey ise kahvenin içinde bulunan antioksidanlardır. Antik dünyada kahvenin mistik güçleri olduğuna inanılıyordu. Son araştırmalarda kahvenin sağlığa yararlı olduğu desteklenmiştir. Çayda bulunandan dört kat fazla antioksidan içerdiği söylenir. Çalışmalar ayrıca kahvenin yeşil çay ve kakaodan daha fazla antioksidan içerdiğini göstermektedir. Ancak sağlık uzmanları bu lezzetin günde 2-3 fincandan fazla içilmemesi gerektiğini söylüyor.
Peki kahvenin içindeki antioksidanlar nelerdir? Kahvedekiantioksidanlara “polifenol”denir. Ayrıca, flavonoidler, proantosiyanidinler, stilbenler, lignin, sinamik asit, kumarinler, lignanlar ve benzoik asitleri içerir. Kahvedeayrıca yüksek seviyede klorojenik asit ve kafein asit denengüçlü bileşenler vardır. Birçok kişi için kahve bu antioksidanların tek kaynağıdır. Kinolonlar denen başka bir antioksidan grubu, vücudun insüline yanıtını arttırarak şeker hastalarına yardımcı oluyor. Kahvede ayrıca tokoferol ve magnezyum gibi minerallerden bol miktarda bulunur ve bunlar glikoz metabolizmasına yardımcı olur. Trigonellin kahveye acımsı tadını, aromasını ve kokusunu veren başka bir antioksidan olup aynı zamanda antibakteriyal ve diş çürüklerini önler. Kahvenin içindeki antioksidanlar sayısızdır. Diğer bir iyi haber ise kahve çekirdekleri kavrulduğunda antioksidan etkinlikleri artar. Eğer kahvenizin antioksidan etkinliğini arttırmak istiyorsanız, kahve çekirdeklerinizi uzun süre kavurun.

Kahvenin Faydaları;
-Karaciğer kanseri riskini neredeyse yarıya indirir.
-Kahvedeki antioksidan bileşikler Alzheimer, Parkinson ve tip 2 diyabet gibi birçok hastalık için yararlıdır.
-Beyin ve sinir sistemini uyararak uyanıklık ve zihinsel aktiviteyi arttırır.
-Bazı insanlar baş ağrısını geçirmek ve konsantrasyonu arttırmak için kahve içerler
-Bazı çalışmalar depresyon geliştirme eğilimini azaltmaya yardımcı olduğunu iddia ediyor.
-Kahve içmek ayrıca safra taşı riskini azaltır ve inmeyi önler.
-Kahve aynı zamanda karaciğer performansını artırmaya yardımcı olur, bu karaciğer sirozunu önler
-Kahve ayrıca mide ekşimesi ve osteoporoz ile başa çıkmak için faydalıdır.
Bu yüzden ister İtalyan ister İrlanda isterse organik veya dondurulmuş olsun, en sevdiğiniz kahveyi bir fincana doldurun ve bir kupa dolusu antioksidanı eşsiz kahve kokusu eşliğinde için. Antioksidanlarla vücudunuzu toksinlerden arındırın.

14 Nisan 2014 Pazartesi

Dinozorların yok olmasına yeni bir teori!

 
 
Dinozorları asit yağmuru yok etmiş olabilirmi ?
 
 
 
 
Japonya’nın Chiba şehrinde bulunan Gezegen Araştırma Merkezi’de görev yapan uzmanlar, 65.5 milyon yıl önce yeryüzündeki türlerin yüzde 80′inin yok olmasına neden olan meteorun, asit yağmurlarıyla böyle bir etki oluşturduğu teorisini ortaya attı.
 
Teoriye göre okyanusa düşen meteor, atmosferi güçlü bir asit olan sülfür trioksitle (SO3) doldurunca şiddetli asit yağmurları yağarak canlıların yok olmasına neden oldu.
Fosillerden edinilen bilgiye göre, yeryüzünde yaşayan canlıların yüzde 60 ila 80′i yok oldu.
Bazı hayvan türleri ise okyanusun derinliklerinde saklanarak hayatta kalmayı başarabildi.http://www.kartustonerplaza.com/

Beynimizin Muhteşem Gücü ?



Beynimiz mükemmel yapısıyla bilim adamlarını hala hayretler içinde bırakacak kadar kompleks bir yapıya sahipken, biz sahip olduğumuz gücün ne kadarının farkındayız acaba?





Yapılan araştırmalarda, beyne benzer bir makinanın yapılması için en az 300 trilyon dolara ve 1 trilyon watt' lık elektrik enerjisine ihtiyaç olduğu tespit edilmiş. İçinde bulunduğumuz teknoloji çağının hiç bir ürünü insan beyninin potansiyel gücüne yaklaşamıyor bile. Dünyanın en hızlı bilgisayarı 7 ton ağırlığındaki ” Chery” bilgisayarı bile saniyede 1 milyar hızla işlem yaparken bizim 1 buçuk kilo ağırlığındaki beynimiz saniyede 1 katrilyon hızla işlem yapmaktadır. Teorik olarak bir beynin içinde bir İstanbul kurmaya yetecek potansiyelde atom enerjisi vardır.
Beynimizin bir gramında dünyadaki tüm telekomünikasyon sisteminden daha fazla bağlantı vardır ( Prof. Dr.Rassell). Ayaklarımızdan gelen bir uyarının beyne ulaşması saniyenin yüzde birinde gerçekleşir.
Beyin bilinçli ya da bilinçsiz, vücudun bütün hareketlerini kontrol eden denetim merkezidir. Duygu, bellek, düşünce ve konuşmadan sorumludur. Bilinçdışı olarak adlandırılan sağ beyin, ana rahminden ölene kadar bütün anıları depolar, hiç bir bilgiyi silmez. Bünyesinde mükemmel bir sağlık planı barındırır. Tüm sağlık çözümlerini bilir. Kişiyi koruma amaçlı semptomlar yaratır. Olaylar ve duygular arasında bağlantı kurar. Hayal ve gerçeği birbirinden ayırmaz. Kabul ettiği her fikri gerçekleştirme eğilimindedir. Bilgiden çok hayal gücüne önem verir . Emirlere uymayı sever, sık tekrarlana davranış ve düşünceleri otomatiğe bağlar. İnandığımız herşeyi bir emir olarak kabul edip tüm hücrelere de bu mesajı taşıyarak onu gerçekleştirmek için çalışır. Ve gerçekleştirir de, bu yüzden içinizdeki gücün farkına varın! Neye inandığınıza , neyi en çok düşündüğünüze ve neyi en çok tekrarladığınıza dikkat edin. Çünkü içinizde evrenin en büyük gücü ( yaratandan sonra) size her saniye hizmet etmek için bekliyor. Yanlış mesajlar yanlış sonuçlar doğurur, bilinç altınıza farkında olarak gerçekten istediğiniz mesajları yollayın. Bilinçaltı doğru-yanlış, iyi-kötü , olumlu-olumsuz bilmez. Siz ona ne iletirseniz , bilinçaltı onu iyi bilir ve gerçekleştirmek için çalışır. Sadık bir hizmetkardır.http://www.kartustonerplaza.com/

13 Nisan 2014 Pazar

Ya Buzullar Erirse?

 

Tüm buzulların erimesi halinde ortaya çıkacak Dünya haritası yayınlandı.

Küresel ısınmanın etkisiyle tüm buzulların erimesi halinde ortaya çıkacak Dünya haritası, National Geographic dergisinin internet sitesinde yayınlandı.

İnteraktif haritaya göre, Grönland, Antartika ve kutuplardaki tüm buzulların erimesi halinde, birçok yerleşim yeri sular altında kalacak. Habere göre deniz seviyesinin 65 metre yükselmesiyle su altında kalacak yerler arasında, İngiltere ve ABD’nin doğu sahilleri, Danimarka’nın büyük bölümü, Çin’deki geniş topraklar ve Bangladeş’in tümü var. Haritada Karadeniz ve Hazar Denizi’nin birleştiği, Mısır’ın Kahire ve İskenderiye kentlerinin de yok olduğu görülüyor.

Ya Buzullar Erirse?



Tüm buzulların erimesi halinde ortaya çıkacak Dünya haritası yayınlandı.

Küresel ısınmanın etkisiyle tüm buzulların erimesi halinde ortaya çıkacak Dünya haritası, National Geographic dergisinin internet sitesinde yayınlandı.

İnteraktif haritaya göre, Grönland, Antartika ve kutuplardaki tüm buzulların erimesi halinde, birçok yerleşim yeri sular altında kalacak. Habere göre deniz seviyesinin 65 metre yükselmesiyle su altında kalacak yerler arasında, İngiltere ve ABD’nin doğu sahilleri, Danimarka’nın büyük bölümü, Çin’deki geniş topraklar ve Bangladeş’in tümü var.

Haritada Karadeniz ve Hazar Denizi’nin birleştiği, Mısır’ın Kahire ve İskenderiye kentlerinin de yok olduğu görülüyor.